Adresi Olmayan Ev: Hatice Aşkın’dan Unutma Yasası Altında Bir Distopya – Boran Kuzum ve Osman Sonant’tan Psikolojik Gerilim
- Vizyon Tarihi: 26 Aralık 2025
- Film Kategorisi: Bilim Kurgu, Dram, Gerilim
- Yönetmen: Hatice Aşkın
- Senarist: Hatice Aşkın
- Oyuncular: Boran Kuzum, Osman Sonant, Janset, Zeynep Tuğçe Bayat
- Ülkesi: Türkiye
- Platformlar: Sinema
“Adresi Olmayan Ev”, sadece bir bilim kurgu filmi olmanın ötesinde, insan doğasının yedi ölümcül günah benzeri dokuz temel kusurunu (açgözlülük, kibir, şehvet, öfke, kıskançlık, tembellik, savurganlık, ihanet ve şiddet) eleştiren felsefi bir dramdır. Yönetmen Hatice Aşkın, bu evrende, toplumun kendini ahlaki olarak arındırmak için radikal bir çözüm bulduğunu varsayıyor: Unutma Yasası.
Bu yasa, belirlenen dokuz suçu işleyen bireylerin, fiziksel olarak hayattan tamamen silinmesiyle sonuçlanıyor. Bu silinme, sadece kişinin ölümünü değil, aynı zamanda varlığının, anılarının ve izlerinin de toplum kayıtlarından ve kolektif hafızadan silinmesi anlamına geliyor. Filmin başlığı da bu durumu sembolize ediyor: Adresi olmayan ev, varlığı ortadan kaldırılmış, toplumsal bir hayalete dönüşmüş bireyleri temsil ediyor. 1 saat 36 dakikalık süresi, bu yoğun distopik evrenin hızlı ve etkili bir şekilde kurulacağını gösteriyor.
Hikayenin Çekirdeği: Unutulma ve İnsanlık Halleri
Filmin özeti, ahlaki sorgulama ve hayatta kalma gerilimi üzerine kuruludur.
-
Dokuz Büyük Suç ve Cezası: Film, bu dokuz suçun neden olduğu toplumsal çürüme ve bu çürümeye karşı uygulanan acımasız cezayı inceler. İzleyici, bu suçu işleyenlerin gerçekten unutulmayı hak edip etmediği, bu yasayı uygulayan sistemin ise ne kadar insani olduğu sorularıyla yüzleşir.
-
Sanat Yönetiminin Önemi: Filmin 44. İstanbul Film Festivali’nde ‘En İyi Sanat Yönetimi’ ödülünü kazanması, distopik evrenin görsel tasarımının ve atmosferinin ne kadar başarılı olduğunu gösteriyor. Soğuk, izole edilmiş ve teknolojik olarak gelişmiş ancak duygusal olarak boş bir dünya tasarımı beklenmelidir; bu, hikayenin psikolojik gerilimini destekleyen kilit bir unsurdur.
-
Uluslararası Başarı: Filmin Tallinn, Danimarka, Almanya, Şangay, Transilvanya, Tiran ve Amerika’da (Heartland Festivali) gösterim yapması, konusunun evrensel ilgisini ve kalitesini kanıtlar niteliktedir.
Yönetmen Hatice Aşkın ve Vizyonu
Hatice Aşkın’ın hem yönetmen hem de senarist olarak filmin arkasında durması, hikayeye kişisel ve tutarlı bir vizyon getirecektir. Bir kadın yönetmenin, genellikle erkeklerin domine ettiği bilim kurgu türünü bu kadar felsefi ve duygusal bir derinlikle ele alması dikkat çekicidir. Aşkın’ın sineması, muhtemelen sistemin soğukluğu karşısında bireyin çaresizliğini ve insanlığın hala umut barındırıp barındırmadığı sorularını merkezine alacaktır.
Filmin eleştirel başarısı (Europen Youth Film Festivali’nde ‘En İyi Film’ dahil), Aşkın’ın distopik bir evreni, izleyiciyi düşündürerek ve duygusal olarak etkileyerek kurmadaki yeteneğini ortaya koyuyor.
Güçlü Oyuncu Kadrosunun Dramatik Etkisi
Filmin kadrosunda yer alan isimler, distopik bir dramanın gerektirdiği yoğunluk ve duygusal derinliği sağlamaktadır.
Boran Kuzum: Genç kuşağın yetenekli isimlerinden Boran Kuzum, filmin ana karakterlerinden biri olarak, yasayla yüzleşen veya yasayı uygulamak zorunda kalan bir bireyi canlandırabilir. Kuzum’un dramatik rollerdeki yoğunluğu, karakterin iç çatışmalarını ve korkusunu etkili bir şekilde yansıtacaktır.
Osman Sonant: Osman Sonant, genellikle karmaşık, ahlaki gri alanlarda kalan karakterlere hayat verir. Sonant’ın filmdeki rolü, bu distopik sistemin bir parçası olan, belki de yasayı uygulamaktan sorumlu yozlaşmış veya pişman bir figür olabilir. Onun güçlü sahne varlığı, filmin gerilimini artıracaktır.
Janset ve Zeynep Tuğçe Bayat: Janset ve Zeynep Tuğçe Bayat’ın kadroda yer alması, hikayeye kadın bakış açısını ve duygusal rezonansı getirecektir. Bu karakterler, unutulma yasasının etkilediği aile üyelerini, yasaya karşı çıkan isyancıları veya sistemi koruyan figürleri canlandırabilirler.
Zihni Zorlayan Bir Türk Bilim Kurgu Deneyimi
“Adresi Olmayan Ev”, Türk sinemasının bilim kurgu ve distopya türlerinde cesur ve başarılı bir adım atmasıdır. Yönetmen Hatice Aşkın’ın felsefi senaryosu, güçlü sanat yönetimi ve Boran Kuzum ile Osman Sonant gibi oyuncuların dramatik performanslarıyla, film unutulma yasasının birey ve toplum üzerindeki etkilerini sorguluyor.
Uluslararası alanda tanınan bu ödüllü yapımı, 26 Aralık 2025’te sinema salonlarında izleyerek, toplumsal ahlak ve bireysel özgürlük üzerine düşünmeye davet ediyoruz.
