Vizyon Tarihi: 7 Kasım 2025
Film Kategorisi: Dram, Biyografi
Yönetmen: Gökhan Arı
Senarist: Mert Dikmen, Mustafa Uslu
Yapımcı: Mustafa Uslu
Oyuncular: Hülya Duyar, Leon Kemstach, Celal Öztürk, Hayat Van Eck, Arzum Onan, Fikret Kuşkan
Ülkesi: Türkiye
Platformlar: Sinema, Netflix, BluTV
Gerçek Bir Hikâyeden İlham Alan Bir Film: “Bi Umut”
Bazı filmler vardır, sadece bir hikâye anlatmaz; insana kendini, vicdanını ve merhametini hatırlatır. “Bi Umut” tam da böyle bir film.
Yönetmen Gökhan Arı’nın yönetiminde, yapımcı Mustafa Uslu’nun dokunuşuyla beyazperdeye taşınan bu yapım, Türkiye’nin gerçek kahramanlarından biri olan Gülsüm Kabadayı’nın hayat hikâyesini anlatıyor.
Bir trafik kazasının ardından kimliği belirlenemeyen, felçli bir genci evlat edinen bir kadının hikayesi…
Ama bu sadece bir “anne ve çocuk” öyküsü değil; insanlığın, sevginin ve umudun sinemadaki en saf hali.
Gökhan Arı’nın Yönetmenliğinde Gerçek Hayattan Sinemaya
Yönetmen Gökhan Arı, filmde dramatik anlatımı belgesel gerçekliğiyle harmanlıyor.
Filmin duygusal ağırlığı hiçbir zaman seyirciye baskı kurmuyor; aksine, izleyiciyi derinden sarsan ama umutla sarmalayan bir dil kurulmuş.
Arı, kadrajlarını özellikle sade tutmuş.
Ne ışık ne müzik abartılı… Çünkü hikayenin kendisi zaten yeterince güçlü.
Bir annenin “kan bağı olmadan da evlat olur” sözünü ispatlayan bu hikaye, gerçekliğinden aldığı güçle yüreklerde yankı bırakıyor.
Hülya Duyar – Gülsüm Kabadayı’ya Can Veren Güçlü Bir Yorum
Filmin kalbi, hiç kuşkusuz Hülya Duyar.
Usta oyuncu, Gülsüm Kabadayı rolünde hayatının en dokunaklı performanslarından birine imza atıyor.
Bir kadının anneliğini, merhametini ve inancını bu kadar içten anlatmak her oyuncuya nasip olmaz.
Duyar’ın oyunculuğu öyle doğal ki, sahnelerde Gülsüm Kabadayı’yı değil, bizzat onu görüyorsunuz.
Özellikle Umut’un hastane odasında geçen sahnelerde gözyaşlarınızı tutmanız neredeyse imkânsız.
Duyar, bu rolüyle Türk sinemasında “gerçek duyguların” temsilcilerinden biri olmayı başarıyor.
Leon Kemstach – Umut’un Sessiz Gücü
Genç oyuncu Leon Kemstach, filmde kazadan sonra konuşamayan ve felç geçiren “Umut” karakterine hayat veriyor.
Sözcükleri olmayan ama bakışlarıyla konuşan bir performans izliyoruz.
Kemstach, duygularını sadece yüz ifadesiyle aktarabilen nadir genç yeteneklerden biri olduğunu gösteriyor.
Umut karakteri, aslında filmin kalbi.
O, hayatta kalmak için mücadele eden ama bunu sevgiyle başaran bir ruhu temsil ediyor.
Leon Kemstach’ın performansı, filmin dramatik gücünü tamamlıyor ve “sessiz oyunculuk” konusunda ders niteliğinde.
Celal Öztürk ve Hayat Van Eck – Destekleyici Ama Güçlü Performanslar
Celal Öztürk, filmde Gülsüm Kabadayı’nın yakın çevresinden “Tunahan” karakteriyle yer alıyor.
Öztürk’ün oyunculuğu, hikâyedeki toplumsal gerçekliği temsil ediyor: dışarıdan bakan insanların önyargıları, şüpheleri ve bazen acımasız tepkileri.
Ancak film ilerledikçe Tunahan karakteri değişiyor; o da bir “umut” insanına dönüşüyor.
Hayat Van Eck ise kısa ama etkileyici bir rolde karşımıza çıkıyor.
Henüz genç yaşına rağmen performansıyla hikâyeye derinlik katıyor.
Van Eck, “Bir Litre Gözyaşı” ve “Hakan: Muhafız” gibi yapımlarda edindiği tecrübeyi burada sade ama güçlü bir biçimde yansıtıyor.
Gerçek Gülsüm Kabadayı’nın İlham Verici Hikayesi
Film, gerçek hayatta 2011 yılında Antalya’da yaşanan olaylardan esinleniyor.
Gülsüm Kabadayı, kimliği belirlenemeyen bir genci evlat edinmiş, ona “Umut” adını vermiş ve tam on yıl boyunca ona annelik yapmıştı.
Bu hikaye Türkiye’de milyonların kalbine dokunmuştu.
Senaristler Mert Dikmen ve Mustafa Uslu, bu hikayeyi dramatize ederken duygusal gerçekliği korumuşlar.
Film boyunca “iyiliğin bulaşıcı olduğu” fikri sürekli vurgulanıyor.
Hiçbir karakter melekleştirilmiyor; herkesin kendi korkuları, kendi kusurlarıyla hikayede yer bulduğu çok insani bir anlatı kurulmuş.
Müzik, Görsellik ve Duygusal Derinlik
Filmin müzikleri, hikayenin duygusal ritmine eşlik eden yumuşak piyano ve yaylı tınılarından oluşuyor.
Besteci Okan Şafak’ın imzasını taşıyan müzikler, filmin atmosferini büyütüyor ama sahneyi asla bastırmıyor.
Görüntü yönetmeni Özgür Çetinkaya, Anadolu’nun sessiz ama sıcak renk paletini tercih etmiş.
Özellikle güneşin battığı sahneler, filmin “umut” temasını görsel olarak destekliyor.
Mustafa Uslu – Gerçek Hikayeleri Sinemaya Taşıyan İsim
“Bi Umut”, yapımcı Mustafa Uslu’nun “Müslüm”, “Ayla”, “Cep Herkülü: Naim Süleymanoğlu” gibi filmlerle oluşturduğu gerçek hikaye geleneğini sürdürüyor.
Uslu, bu kez “kahramanlık” değil, “merhamet” üzerine bir hikaye anlatıyor.
Yapımcı, filmle ilgili yaptığı açıklamada şöyle diyor:
“Bu filmde kahramanlık yok, ama yürek var. Gülsüm Kabadayı’nın hikayesi hepimize insan olmayı hatırlatıyor.”
Toplumsal Bir Yara: Zorbalık ve Duyarsızlık
Film sadece bir anne-oğul hikayesi değil; aynı zamanda toplumun “farklı olana” bakışını da sorguluyor.
Hastane koridorlarında, sokaklarda, hatta sosyal medyada gördüğümüz o sessiz yargılar filmde gözler önüne seriliyor.
Bu yönüyle “Bi Umut”, toplumsal farkındalık yaratmayı amaçlayan bir yapım.
Nerede İzlenebilir?
“Bi Umut”, 7 Kasım 2025 tarihinde tüm Türkiye’de sinemalarda vizyona girecek.
Ayrıca yapımcı firma, filmin vizyondan sonra Netflix ve BluTV platformlarında da izlenebileceğini duyurdu.
Ayrıca Bodrum Uluslararası Film Festivali’nde de özel gösterimle seyirciyle buluşacak.
Bir Kadının Şefkati, Bir Çocuğun Umudu
“Bi Umut”, sadece izlenmek için değil, hissedilmek için yapılmış bir film.
Gülsüm Kabadayı’nın hikayesi aracılığıyla, insana dair en temel duygular — sevgi, fedakarlık, umut — yeniden hatırlatılıyor.
Hülya Duyar’ın içten performansı, Leon Kemstach’ın sessiz gücü ve Gökhan Arı’nın duyarlı yönetimi, filmi 2025’in en etkileyici yerli yapımlarından biri haline getiriyor.
Çünkü bazen bir hayat, başka bir hayata umut olur.
“Bi Umut” tam da o hayatı anlatıyor.
